Anorektal Abse (Makatta Yara – Çıban) ve Perianal Fistüller
Anal abseler, anal bölgede ağrılı ve ateşin eşlik ettiği kitle formasyonu ile karekterli iltihabi bir durumdur.
Anal abseler, anal bölgede ağrılı ve ateşin eşlik ettiği kitle formasyonu ile karekterli iltihabi bir durumdur.
Anal abseler, anal bölgede ağrılı ve ateşin eşlik ettiği kitle formasyonu ile karekterli iltihabi bir durumdur.
Anorektal abse, makatın 2 cm. içinde çepeçevre yerleşimli, dışkıyı kayganlaştırmak için sıvı salgılayan 8-10 adet bezin iltihaplanması sonucu oluşur. Makat çevresinde 5 adet boşlukta bu iltihap birikebilir ve iltihabın miktarına bağlı şikayetler olur.
Anorektal abse toplumda herkeste görülebilir. Erkeklerde ve 30-45 yaş arasında sıklık artar. Bağırsak iltihabı, kanserli, lösemili o bölgeden hemoroid gibi operasyon geçirmiş kişilerde görülme sıklığı artar.
Makat çevresinde çok şiddetli AĞRI, ŞİŞLİK ve ATEŞ asıl şikayetlerdir. O bölgede KIZARIKLIK, GERGİNLİK bazen de İLTİHABIN AKMASI görülebilir.
Yüzüstü yatan hastada o bölgedeki şişlik ve dokunmakla şiddetli ağrı olmasıyla, rektal tuşede (makatın parmakla muayenesi) ağrı ve ısı artışının tespitiyle tanı konulur.
Makata yakın yerden bölgesel anestezi yardımıyla 1-2 cm. kesiden iltihabın boşaltılması ve antibiyotik desteği tedavinin ana prensipleridir.
Perianal ve perirektal abselerin primer tedavisi inzisyon ve drenajdır. Antibiyotikler tedavide yardımcıdır, ancak primer tedavi olarak kullanılmamaktadır. Apse drenajları çoğu kez lokal anestezi ile ayaktan yapılabilir. İyi bir drenajdan sonra birçok fistül gelişmeden iyileşir. Ancak %50 hastada fistül gelişmesi beklenir.
Perianal fistüller, anal bölgedeki bir açıklıktan (ağız) aralıklı ve süreğen akıntı ile karekterlidir. Genellikle geçirilmiş bir anal apse sonrası gelişirler.
Anorektal fistül; iç ağzın makat içinde, dış ağzın ise makatın kenarında olduğu, dış ağızdan devamlı iltihabın aktığı boşluk olarak tanımlanır.
%70-80’i daha önce perianal abse geçirmiş kişilerde görülür. Makatta çatlak, hemoroid ameliyatı olmuş, bağırsak iltihabı olan ve o bölgeden yaralanması olan kişilerde de görülebilir.
Fistülün tam haritalandırılması, tiplendirilmesi ve ek sistemik hastalıklar ya da inflamatuar barsak hastalığının araştırılması mutlaka gereklidir. Perianal fistül hastalarında haitalamak için mutlaka perianal MR çekilmelidir.
Nüksetme sorununun sık yaşandığı bu hastalığın tedavisinde, sorunun engelenmesi doğrultusunda deneyimli bir yaklaşım ve cerrahi sırasında anal kasların (sfinkter kaslarının) korunup, cerrahi sonrası tutamama (inkontinens) komplikasyonunun uzak durulması esastır. Her nüksetme sırasında tedavi daha da zorlaşır ve daha riskli bir hal alır.
Basit fistüllerde fistülotomi gibi cerrahi tedavinin gerçekleştirilmesi, Komplike fistüllerde seton uygulamaları, fibrin yapıştırıcı / tıkaçlar ile fistülün tıkanması ya da anal kaydırıcı flepler ile ağzın tıkanması gibi cerrahi tekniklerin uygulanması gerekmektedir.
Ameliyat çoğu zaman spinal anestezi altında yapılır. Dış ağzın makat çevresine yakınlığı ve boşluğun derinliğine göre ameliyat şekli değişebilir. İki ağız arasını kesip açık bırakma ve sonra o bölgenin kendiliğinden kapanması amaçlanır.
Ameliyatın ertesi günü genelde hastalar taburcu edilir. Yarası açık bırakılan hastalar günlük duşlarını alıp yara pansumanı yapmaları gerekmektedir.