Obezite ve Diyabet Cerrahisi
Obezite, besinlerle alınan kalori miktarının harcanan kalori miktarından fazla olması sonucunda sağlığı bozacak ölçüde vücutta anormal ve aşırı yağ birikmesidir.
Obezite, besinlerle alınan kalori miktarının harcanan kalori miktarından fazla olması sonucunda sağlığı bozacak ölçüde vücutta anormal ve aşırı yağ birikmesidir.
» Neden obezite cerrahisi (bariatrik cerrahi) olmalıyım?
Bu ameliyattan sonra, ameliyat öncesi var olan diabetes mellitus, hipertansiyon, diz eklem ağrıları, nefes darlığı gibi birçok hastalığın son bulma şansı vardır. Ameliyat sonrası birçok ilaç bıraktırılmaktadır. Hızlıca kilo veren hastalar çok daha sağlıklı şekilde yaşamlarını sürmektedir.
Hastalarımızla ön görüşmeyi diyetisyenimiz ve obezite danışmanımız eşliğinde yaptıktan sonra ameliyatı kabul eden hastalara ameliyat hazırlığı için randevu verilmektedir. Randevudan 1 gece önce yazdığımız ilacı içen hasta aç şekilde hastaneye gelmektedir.
Danışmanımız eşliğinde
yapılan hasta göğüs hastalıkları, dahiliye/kardiyoloji/endokrinoloji, psikiatri ve anestezi ve reanimasyon bölümü doktorları ile görüştürülmektedir. Tüm bunlardan sonra ameliyat randevusu verilen hasta ameliyat sabahı hastaneye gelmektedir.
Hastalarımıza ameliyat öncesi 1 doz kan sulandırıcı (clexane/enox 0,6) yapmaktayız. Hastalar ameliyathaneye diz üstü varis çorabını giymiş şekilde inmektedir. Ameliyathanede hastalarımızın bacağına özel hava basıncı veren (pnömotik) cihaz bağlanmaktadır. Tüm bunların amacı bacakta pıhtı oluşumunu ve atmasını önlemektir.
Diyet ve sporla kilo veremeyen hastalara;
1- Mide Balonu:
Mide içinde şişirilen bir balon uygulamasıdır. Bu konu ile ilgili ayrıntılı bilgi mide balonu başlığı altında web sitemde mevcuttur.
2- Obezite Cerrahisi yapılmaktadır.
– Obezite Cerrahisi Tipleri
1- Sleeve Gastrektomi (Tüp Mide – Mide küçültme) Ameliyatı;
Sleeve Gastrektomi (Tüp Mide – Mide küçültme) Ameliyatı, kısıtlayıcı ameliyat grubunda olsa da bilimsel çalışmalarda ince barsak kaynaklı GLP-1 gibi insulin duyarlılık hormonlarını aktive ettiği gösterilmiştir. Bu nedenle Sleeve Gastrektomi (Tüp Mide – Mide küçültme) Ameliyatının sadece kısıtlayıcı bir ameliyat şekli olarak ele alınması doğru değildir. Sleeve Gastrektomi (Tüp Mide – Mide küçültme) Ameliyatı midenin uzunlamasına %75-80’inin çıkarılması işlemidir, ve yalnızca bir obezite uygulamasıdır. Midenin çıkarılan bölümünden salgılanan ghrelin (açlık) hormonu seviyesi azaldığından dolayı hastalar açlık çekmezler. Bu ameliyat sonrası mide tüp şeklinde kalmaktadır. Ortalama 1 çay bardağı büyüklüğünde mide bırakılmaktadır. Sleeve Gastrektomi (Tüp Mide – Mide küçültme) Ameliyatı sonrası midesi küçülen hastada hem açlık hormonu-grhrelin azalacak ki hasta bu şekilde açlık çekmeyecek hem de insülin direnci ortadan kalkacaktır. Bu 2 etki ile hastalarda hızlı kilo verimi görülecektir. Sleeve Gastrektomi (Tüp Mide – Mide küçültme) Ameliyatı halen Dünya’da en sık (%60-70) yapılan obezite ameliyatıdır. Güvenli olması, ameliyat süresinin kısalığı, hastaların ameliyattan sonra çok hızlı şekilde işe dönmesi gibi avantajları nedeniyle en çok tercih edilen ameliyat olmuştur. Bu ameliyat sonrası tekrar kilo alan hastalarda revizyon ameliyatları da güvenli ve kolay yapılmaktadır.
Bu ameliyat sonrası Tip 2 diabet hastalarında dahi diabet kontrol oranları %50-55 aralığındadır. Hipertansiyon ise %60-70 kontrol altına alınmakta hastalar ilaçlarını bırakmaktadır.
2- Kombine Ameliyatlar ( Hem kısıtlayıcı hem emilim bozucu ):
– Roux-Y Gastrik bypass
– Minigastrik bypass
– Duodenal Switch, Biliopankreatik Diversiyon:
Bu ameliyatlarda önce mideye küçültme işlemi yapılıyor. Küçültülen midenin oniki bağırsak ile devamlılığı kesilerek yerine yeni bir bağırsak getiriliyor. Bu ameliyatların kilo verme etkinliği tüp mide ameliyatına göre daha fazladır. Özellikle diyabetes mellitus hastalarında ve beden kitle indeksi 50 ve üzeri olan süper obez hastalarda tercih edilebilir. Ameliyat sonrası dönem tüp mide hastalarına göre metabolik olarak biraz daha sorunlu olmaktadır. Bu hastalarda vitamin ve element eksikliği daha sık görülmektedir. Tüp mide ameliyatına göre daha az sıklıkla yapılmakla beraber bazı kliniklerde halen en sık yapılan ameliyat teknikleridir.
» Obezite cerrahisi ne oranda risklidir?
Her şeyden önce unutulmaması gereken; morbid obezitenin kendisinin hayatı tehdit eden bir ölümcül hastalık olduğu gerçeğidir. Bu kiloda ameliyat olan hastanın her ameliyatta olduğu gibi bu ameliyatta da risk altındadır. Bu risk kapalı safra kesesi ameliyatından daha fazla değildir. Bacaklarda oluşan pıhtının akciğer-beyin-kalbe atması, kesi hattından mideden kanama veya kaçak muhtemel risklerdir. Tüm bu riskler %0,1’in altındadır.
» Ölüm riski
Mide küçültme obezite cerrahisi yöntemlerinin ölümcül riski %0,1’in altındadır. Gelişen teknoloji ile ameliyatlarda kullandığımız cihazların kalitesinin artması, artan tecrübe bu oranların azalmasına sebep olmuştur.
» Şişmanlık/obezite cerrahisi yan etki ve komplikasyonları nelerdir?
Laparoskopik olarak yapılan bu ameliyatlarda anestezi ve ameliyat tekniği olan laparoskopik (kapalı) yönteme bağlı komplikasyonlar safra kesesi ameliyatından farklı değildir ve çok çok ender görülmektedir.
Tüp mide- mide küçültme ameliyatına has komplikasyonlar ise erken dönem ve geç dönem olarak ikiye ayrılmaktadır.
Erken dönem komplikasyonlar:
Ameliyatlarda kullandığımız stapler teknolojisinin gelişmesi, özellikle de tristapler teknolojisi ile kaçak ve kanama oranları oldukça azalmıştır.
Geç dönem komplikasyonlar:
» Obezite cerrahisi sonrası tekrar kilo alır mıyım?
Hastaların morbid obez olunacak düzeyde kilo alınması olasılığı %10-15 civarındadır. 2 yıllık süreç içinde yaşam şeklini değiştiremeyen, hayatına sporu sokamayan hastalarda tekrar kilo alma riski mevcuttur. Özellikle kötü karbonhidrat tüketimi alışkanlığını ve alkol tüketimi bırakamayan hastalarda tekrar kilo alımı görülebilmektedir. Kötü karbonhidratlar, kan insülin düzeyini hemen yükselten tatlı, börek, pasta ve beyaz unlu mamülleridir. Bu ihtimal %10-15’tir. Bu hastalara tekrar ameliyat gerekmektedir. Revizyon cerrahisi dediğimiz bu ameliyatlar çeşitli tekniklerde yapılmaktadır.
» Ameliyat tekniği nasıldır?
En son teknolojik ve kaliteli aletlerin kullanıldığı bu ameliyat laparoskopik (kapalı) yöntem ile yapılmaktadır. 4 veya 5 delik ile yapılan ameliyat ortalama 45-60 dk. sürmektedir. Ameliyatta önce mide çevre dokulardan, dalaktan serbestleniyor, daha sonra mide içine tüp yerleştirilerek mide, tüpün kenarından stapler yardımıyla kesiliyor. Tüp şeklinde kalan mide eski midenin ¼’ü kadar olmaktadır. Geri kalan mide çıkarılarak patolojik incelemeye gönderiliyor. Hastanın ameliyat masasına yatması- hazırlanması ve ameliyat sonrası uyanıp kendine gelmesi ile beraber ortalama 2-2.5 saat süren bir işlemdir. Mide deliklerinin büyüğünden çıkarılır. Tüp şeklinde kalan midenin hemen altına doğru o bölgede birikebilecek sıvılar için ve kaçak testinde verilen metilen mavisinin kontrolü için dren konulur. Dren 2. Gün kaçak testinden sonra çekilir ve hasta taburcu edilir. Hastalarımız odalarına sadece dren ile çıkmaktadır. Burundan takılan nazogastrik sonda ve idrar sondası ameliyat bittikten hemen sonra çıkarılıyor.
» Ameliyat sonrası süreç nasıl olacaktır?
Ameliyattan sonra hastalarımız 3. Saatte yürümekte ve düzenli nefes egzersizi yapmaktadır. Ameliyat sonrası 2.gün kaçak testi yapılmaktadır. Ameliyathanede skopi denilen cihaz eşliğinde bu cihazda görülen bir madde içiriliyor daha sonra da metilen mavisi su ile karıştırılarak içiriliyor. Testten 2 saat sonra diyetisyenimiz eşliğinde sıvı (su ve meyve suyu) gıda başlanmaktadır. Hastalarımızı 2. veya 3. Gün taburcu etmekteyiz. Taburcu olan hastalara mide koruyucu tablet, ağrı kesici ve pıhtı atmasını önlemek için kan sulandırıcı iğne yazıyoruz. Diyetisyenimiz ile görüşen hastalara önce sıvı (ince elekte, tülbentte süzülebilen), sonra lapa gıdalar sonra da katı gıdalar yiyecektir. Bu süreçte özel mamalardan faydalanılacaktır. Ameliyat sonrası diyet ile ilgili daha geniş bilgi web sitemizde mevcuttur. Hastaların 10. gün, 1., 2., 3., 6., ve 12. ay kontrole gelmeleri gerekmektedir. Bu konuda uzman diyetisyenimiz, kişiye özel diyet uygulayacaktır.
» Tüp mide ameliyatı sonrası nasıl beslenmeliyim?
Ameliyat sonrası beslenme ile ilgili web sitemizde ayrı bölüm vardır. Bu süreçte nelere dikkat edilmesi ayrıntılı olarak orada anlatılmaktadır.
» Tüp mide ameliyatı sonrası ne zaman spora başlamalıyım?
Ameliyattan 15 gün sonra hafif sporlar, temposuz kısa yürüyüşler başlanabilir. 1. Aydan sonra daha tempolu yürüyüş ve pilates önerilmektedir. Pilates hem kilo vermenize hem de vücudun sıkılaşmasına yardımcı olacaktır.
» Bu tedavi yöntemi ile Hedefimiz nedir?
Hedefimiz: