Meme Hastalıkları
Memeler göğüs ön duvarını örten pectoralis major ve pectoralis minor (göğüs ön duvarı) kaslarının önünde yer alırlar. Meme dokusunun ayrıca koltuk altına doğru uzanan bir kuyruk kısmı da vardır.
Memeler göğüs ön duvarını örten pectoralis major ve pectoralis minor (göğüs ön duvarı) kaslarının önünde yer alırlar. Meme dokusunun ayrıca koltuk altına doğru uzanan bir kuyruk kısmı da vardır.
Memeler ğöğüs ön duvarını örten pectoralis major ve pectoralis minor(göğüs ön duvarı) kaslarının önünde yer alırlar. Meme dokusunun ayrıca koltuk altına doğru uzanan bir kuyruk kısmı da vardır.
Meme dokusu her biri ayrı bir kanal ile meme başına açılan 20 veya daha fazla lobdan oluşmuştur.
Kadın memesinde yaşamı boyunca önemli değişiklikler olur. Puberte(ergenlikle) birlikte özellikle östrojen ve progesteronun etkisiyle meme dokusunda büyüme başlar. Bu durum menapozdan sonra kaybolur ve menapoz ile birlikte meme dokusunda yağ içeriği artar. Genel olarak 2 grup meme hastalığı vardır. Benign(iyi huylu) meme hastalıkları ve malign(kötü huylu) meme hastalıkları bir başka deyişle meme kanserleridir. İyi huylu meme hastalıkları meme kanserlerine göre çok daha sık görülür.
İyi huylu meme hastalıklarında tanı için öncelikle hastanın şikayetlerinin dinlenmesi ve meme-aksilla(koltuk altı)nın muayanesi gereklidir. Daha sonra ilk adım meme ultrasonografisidir. Mamografi 40 yaş altındaki ultrasonografik şüphe olmayan hastalarda istenmez.
Genelde hastalar MASTALJİ(memede ağrı),memede ele gelen KİTLE, meme başından AKINTI, memede KIZARIKLIK şikayetleriyle başvurur.
Ultrasonografide iyi huylu ön tanısı alan hastada takip edilebilecek 4 yol vardır.
1. Takip
2. İnce iğne biyopsisi(parça-örnek almak)
3. Tru-cut(kalın iğne) ile biyopsi
4. Cerrahi(açık) biyopsi
Biyopsi alma imkanı varsa mutlaka alınmalıdır. İlk tercih ince veya kalın iğnedir. Bunlarla kitleden örnek alınır. Cerrahi biyopside kitlenin tamamı çıkarılır. Hasta bu kitleden rahatsız değilse, takıntı yapmıyorsa, ultrasonografi veya iğne biyopsisi sonrası malign(kötü huylu) şüphesi yoksa cerrahi biyopsiye gerek yoktur.
Yapılan araştırmalar bu kitlelerin kanserleşme ihtimalinin olmadığını ortaya koymuş. Ancak yine de takip etmekte yarar vardır. Şüpheli büyüme olmasında ise cerrahi biyopsi yapmak gereklidir.
Ele gelen KİTLE en sık karşılaşılan şikayettir. Özellikle bu kitlelerin kısa zamanda BÜYÜMESİ, sert, düzensiz olması kanser lehine bulgulardır.
• Ailede meme kanseri hikayesi
• İleri yaş
• İlk adet(menarş) yaşının küçük olması(12 ve öncesi)
• Menapoz yaşının büyük olması(55 ve üzeri)
• 35 yaş üzerinde ilk doğum yapma veya hiç doğum yapmama
• Çocukları kısa süre emzirme
• Bazı iyi huylu meme hastalıkları
• Radyasyon
• Obezite, alkol kullanımı ve yağlı diyet
Değişik tedavi protokolleri vardır. Bu hastalığın evresine ve kanserin alt çeşidine göre değişebilir.
Kemoterapi(ilaç tedavisi), radyoterapi (ışın tedavisi), hormonoterapi(hormon tedavisi) ve cerrahi 4 temel tedavidir. Cerrahi de modifiye radikal mastektomi(memenin tamamının alınması), meme koruyucu cerrahi(kitle ve çevresinden bir miktar meme dokusu alınması) şeklinde genelde 2 gruptur. Aynı ameliyat seansında redüksiyon(kanserli meme yerine yeni meme yapımı) veya karşı memenin bir miktar küçültülmesi gibi estetik ameliyatlar (onkoplastik cerrahi) yapılmaktadır.
Erken evrede yakalanan, tedavisinin doğru yönetildiği hastalar bu hastalıktan tamamıyla kurtulur veya çok uzun yıllar yaşayabilirler.
Erken evrede yakalanan, tedavisinin doğru yönetildiği hastalar bu hastalıktan tamamıyla kurtulur veya çok uzun yıllar yaşayabilirler.
Parmak ucuyla, oval hareketlerle saat yönünde muayene yapılmalıdır.
Her bayanın üstüne düşen bir takım görevler vardır. Tüm bunlara rağmen yine ileri evrelerde hastalık görülebilir.
1 – Her ay düzenli olarak ayakta ayna karşısında kendi kendine meme muayenesi yapmalı.
2 – Düzenli olarak doktor kontrolüne gitmek gerekir. 50 yaşına kadar kontrollerde problem yoksa yılda 1 yakın takip edilmesi gerek kitle varsa 6 aya bir takip gereklidir.
3 – 40 yaşına kadar mamografi çekmek ultrasonografide şüpheli görünüm yoksa yapılmamalıdır.
Mamografi 40 yaşından sonra 2 yılda 1, 50 yaşından sonra ise yılda 1 yapılmalıdır. Yılda 1 den daha sık yapılmamalıdır.
NEDEN ?
– Mamografinin kendisinin kanser yapma riski vardır
– Memeleri dik tutan bağlara zarar verir.
Memeyi oluşturan 2 yapı vardır. Bunlar meme dokusu ve yağ dokusudur. Büyük memede bu yapıların hangisi baskın ise ona göre tedavi planlanır. Özellikle şişman bireylerde veya yağ dokunun daha ön planda olduğu kişilerde liposuction cerrahi tedaviye eklenebilirken, zayıf bireylerde sadece cerrahi uygulanabilir.